Huawei Geçtiğimiz Senenin Belirsizliğini Nasıl Atlatabildi?

Qiu Heng

President of Global Marketing, Huawei Enterprise Business Group

Huawei, yakın zamandaki birçok dış etkenin belirsizliğine rağmen, hiçbir zaman vizyonundan ve misyonundan sapmadı. Tüm kuruluşlara dijital dönüşümü getirmeye kararlıyız.

Peki, bu son 12 ayda yaşanan pandemi ve diğer olaylarını nasıl atlattık? Basit bir cevabı var: kaynakları dağıtma stratejisi. On yılı aşkın bir süreden sonra Huawei; R&D, tedarik, üretim, lojistik ve birçok başka alanı kapsayan uçtan uca İş Sürekliliği Yönetimi(BCM) sistemini geliştirdi. B Planı olarak da bilinen bu kaynakları dağıtma stratejisi, acil durumlar dolayısıyla oluşan, tedarik kesintisi ve hizmet dışı zamanlarında riskleri azaltan önemli bir BCM önlemidir. Ayrıca, bu bizi teknolojik ürünlerde satıcıya bağımlılıktan kurtarır ve eski teknolojilerin yaşam döngüsü yönetiminin daha etkili yapılmasına olanak sağlar.

Eski deyimle tüm yumurtalarınızı tek bir sepete koymak, işinizi şansa bıraktığınız anlamına gelir. Ancak çeşitlendirme ile dış ortam nasıl değişirse değişsin iş istikrarını koruyabiliriz. Bu, teknolojik kazançlar elde etmemize ve müşterilerin dijital dönüşümü gerçekleştirmelerine yardımcı olmamıza olanak tanır.

Örnek olarak bir optik modül alın. Pandemi sırasında dört büyük tedarikçi üretimi durdurdu ve tüm pazar kapasitede %60 azalma yaşadı. Yine de Huawei, mevcut ekipmanın teslimatını üç gün içinde tamamladı, bir gün içinde yeni tedarikçi kalifikasyonu gerçekleştirdi ve iki ay içinde tam tedarik teslimatını gerçekleştirdi.  Kendi BCM sistemimizden yararlanan Huawei, pandeminin farklı aşamalarına özel çözümler sunmayı başardı ve teknolojinin yardımıyla pandemik müdahale stratejilerine aktif olarak katkıda bulundu.

Huawei, acil durumların etkisini azaltmak ve yalnızca bizim için değil, ortaklarımız ve müşterilerimiz için de iş sürekliliğini sağlamak için kapsamlı BCM sistemini kullanıyor. Huawei, bu temelden yola çıkarak, endüstriyel dijital dönüşüme liderlik ederek, kampüste ve veri merkezi senaryolarında dönüşümü teşvik ederek ve endüstri lideri yıldız ürünler geliştirerek müşterilerin iş başarısına ulaşmasına yardımcı olmaktadır.

Huawei kampüslerde ve veri merkezlerine bu dönüşümü getirecek bir yenilikçi olmayı hedeflemektedir. Basitçe söylemek gerekirse, şu anda var olan kampüs ve veri merkezleri mükemmel değil; biz bunları iyileştirebiliriz.

Kampüsleri dönüştürmek için IP ve optik ağ avantajlarını entegre eden, 5G ile güçlendirilmiş Wi-Fi 6, Campus OptiX ve Horizon dijital platformunu kullanacağız. Birleşik yönetim sağlayan tamamen kablosuz, optik ve akıllı Huawei kampüsleri kuracağız.

Kampüs ağının erişim, ağ ve uygulama katmanları için özelleştirilmiş çözümler sunuyoruz. Huawei, erişim katmanında 5G ile güçlendirilmiş benzersiz bir Wi-Fi 6 çözümü sunar. Piyasadaki en iyi ikinci çözümle kıyaslandığında bizim sunduğumuz Wi-Fi çözümü kapsama çapını %20 oranında arttırmaktadır. Ayrıca, Dynamic Turbo ile gecikmeyi yarıya düşürdük ve 10,75 Gbit/sn’lik yüksek bir verime ulaştık. Ağ katmanında ise, sadece Huawei aynı anda hem IP hem de optik araçları yöneten bir birleştirilmiş yönetim sistemiyle bu ikisini entegre edebilir. Böyle bir başarıya, IP ve optik ağlardan sadece birine sahip tedarikçilerin ulaşması mümkün değildir.

Veri merkezlerinde artık anahtar kelime “dönüştürme”. Peki o zaman veri merkezlerini nasıl "dönüştürürüz"?

Bu sorunun bir cevabı ağ geliştirme. Geleneksel bir veri merkezi; sunucular, depolama aygıtları ve HPC’leri birbirine bağlamak için üç farklı ağa sahip olabilir. Ancak Huawei’nin sunduğu DCI çözümü, bu üçünü tüm fonksiyonelliğiyle beraber tek bir birleşik ağa toplayarak geleneği "dönüştürür".

Bir başka cevap ise batarya değişikliğini içerir. Geçmişte veri merkezleri kurşun asitli batarya kullanıyordu, bu bazı yapılar için uygun ya da kullanılabilir olmayan, nispeten acemi bir teknolojiydi. Günümüzde lityum-iyon bataryalar geleceğe yol gösteriyor. Burada Huawei’nin en önemli avantajlarından biri de var olan sistemlerin pürüzsüz dönüşümünü destekleyen batarya yönetim sistemini kullanmasıdır. Bu da şu anlama geliyor: Müşterilerimiz aynı zamanda hem eski sistemlerini hem de güçlü bir yeni sistemi daha önce yaptıkları yatırımları koruyarak kullanabilirler. Huawei şu anda bu piyasada bunu sunabilecek tek tedarikçidir.

Dahası, sorumuzun bir cevabı da O&M “dönüşümünü” içerir. Veri merkezi yönetimi karmaşıktır. Büyük bir veri merkezinde O&M yatırımı kaçınılmaz bir şekilde fazladır. Yine de Huawei akıllı “1-3-5” O&M servisi sunuyor: herhangi bir hatayı otomatik olarak bir dakikada tanıyıp, üç dakikada yerini belirleyip beş dakikada ise düzeltebilir. Böylesine etkili bir hata işleme sistemi sadece bizim geliştirilmiş yapay zeka sistemimiz sayesinde ulaşılabilir. Bu sistem tipik veri merkezi hatalarının %85’ini çözerek veri merkezlerindeki akıllı O&M sitemlerinde çığır açar.

Dünya çapındaki müşterilerimizin onayı ve partnerlerimizin desteği sayesinde Huawei Enterprise BG, 2019 yılında %86’sı partnerlerimiz tarafından oluşturulan 8.9 milyar CNY satış gelirine ulaştı. Bugün Fortune Global 500 arasındaki 228 şirket - ilk 100 içerisindeki 58 tanesi de dahil olmak üzere- Huawei’yi dijital dönüşümlerinde partner olarak seçti.

Eşi benzeri görülmemiş zamanlarda pandemi krizleriyle daha iyi başa çıkmak için endüstri oyuncuları ICT’yi giderek artan bir hızla yürürlüğe koymaktadır. Huawei, öncü ICT ile endüstriyel dijital dönüşümün gelişimini arttırmak için dijital dünyanın temellerini kurmayı desteklemeye devam edecektir.